Benim için iş dünyasına gerçek anlamda atıldığım yer, ailemin Şanlıurfa’daki işletmeleriydi. Taş ocağı, beton santrali ve otel yönetimiyle ilgilendim. Ancak bu, sadece operasyonel bir süreç değildi—o yıllar Suriye iç savaşının etkileri, büyük bir göç dalgası ve siyasi çalkantılarla şekillendi.

Taş ocağımızın Suriye pazarını kaybetmesi, sığınmacı kamplarına yönelik projeler geliştirme ihtiyacı, otelimizde yüzlerce iptalin yarattığı kriz… Tüm bunlar, iş dünyasında hızlı düşünme, kriz yönetme ve stratejik karar alma yeteneklerimi geliştirdi. Bu dönemde bir karar verdim: Sadece iş yapmak değil, değişimi yöneten biri olmak istiyordum. Bu düşünceyle uluslararası ticari tecrübe kazanmak için Kuzey Irak’a yatırım yaptım ve bölgedeki iş dinamiklerini yerinde deneyimleme fırsatı buldum.

Amerika’ya gittiğimde, önce New Jersey ve Philadelphia’da doğal taş ithalatı ve satış operasyonlarında çalıştım. Burada B2B satış süreçlerini ve küresel ticaretin dinamiklerini öğrendim. Ardından Los Angeles’ta gayrimenkul sektörüne adım attım. ABD’deki gayrimenkul sistemini inceledikçe şunu fark ettim: Süreçler şeffaf, yatırımcı korunuyor ve pazarlama sistemleri mükemmel işliyor. O dönemde edindiğim tecrübe, ileride Türkiye’de eksikliğini hissettiğim güven, şeffaflık ve yatırımcı dostu bir yapı kurma fikrimi güçlendirdi.

Türkiye’ye döndüğümde Gaziosmanpaşa’daki 1.057 konut ve ticari alandan oluşan büyük bir kentsel dönüşüm projesinde çalıştım. Bu proje, resmi süreçlerden mimariye, pazarlamadan satış yönetimine kadar her aşamasında aktif rol aldığım ilk büyük deneyimdi. Burada öğrendiğim en önemli şey şuydu: Gayrimenkul, sadece bir bina inşa etmek değil, bir ekosistem kurmaktı. Bunu fark ettiğim anda, sektörde bir şeyleri değiştirmeye karar verdim. Sektörü daha şeffaf, güvenilir ve uluslararası yatırımcılar için erişilebilir hale getiren bir yapı kurmak istiyordum.

2018’de Mars Gayrimenkul’ü kurdum. Amacım sadece konut satışı yapmak değildi. Yatırımcı güvenini sağlayan, sektörde şeffaflığı ve sürdürülebilirliği önceliklendiren bir model oluşturmak istiyordum.

Bunun için önce uluslararası yatırımcı hareketlerini anlamam gerektiğini biliyordum. Mars, ilk dört yıl boyunca yalnızca yabancı yatırımcılara yönelik konut projelerini pazarladı ve satış yönetimini üstlendi. Bu süreçte:

• 35’ten fazla gayrimenkul projesinde yer aldık.
• 2.000’den fazla yatırımcıyı Türkiye’de gayrimenkul sahibi yaptık.
• 1 milyar doların üzerinde yatırım getirdik.
• 40’tan fazla ülkede Türkiye gayrimenkul sektörünü tanıttık.
• 50’den fazla ülkeden yatırımcıların Türkiye’de güvenle yatırım yapmasını sağladık.

Ancak bu yeterli değildi. Türkiye’de gayrimenkul sektörü hâlâ belirsizlik, düzensizlik ve güvensizlik içinde. Yatırımcı, inşaat halinde bir projeye girdiğinde, evini zamanında teslim alacağından emin olamıyordu.

Mars’ı kurarken bir ilkem vardı: Bu sektörde güven inşa etmeliydim.